Bu makaledeki başlıklara kısaca göz at!
2020 Sonrası En İyi Bilimkurgu Filmleri
“Tenet” (2020) – IMDb: 7.3/10
“Tenet” (2020), ünlü yönetmen Christopher Nolan tarafından yazılan ve yönetilen bir bilimkurgu aksiyon filmidir. Film, birçok farklı zamanda ileri ve geri gidebilen bir teknolojinin keşfedilmesiyle başlayan olayları anlatır. Filmde ana karakter, sadece “Tenet” olarak adlandırılan bir organizasyonun üyesi olarak bilinen bir ajanın rolünü üstlenir. Ajan, dünya üzerinde yaşanan tuhaf bir fenomenin ardındaki gerçeği keşfetmek için görevlendirilir. Bu fenomen, nesnelerin entropi yönünü tersine çevirerek zamanda geriye doğru ilerleyebilmelerini sağlar.
Ajan, bu yeni teknolojiyi kullanarak, dünyanın geleceğindeki bir tehdidi engellemeye çalışır. Bu süreçte, zamanın farklı yönlerinde yaşanan tersine dönüşen olaylar, karmaşık bir kurgu içinde izleyiciyi sürükler. “Tenet”, zamanda ileri ve geri giden olayları karmaşık bir şekilde işleyen bir film olarak bilinir. Christopher Nolan’ın imzasını taşıyan film, zaman, gerçeklik ve determinizm gibi felsefi temaları da ele alırken, aksiyon sahneleri ve görsel efektleriyle de dikkat çeker. Film bu noktada 2020 sonrası en iyi bilimkurgu filmleri arasında yer alıyor.
“Soul” (2020) – IMDb: 8.0/10
“Soul” (2020), Pixar Animation Studios tarafından üretilen bir animasyon filmidir. Film, özgün bir hikayeyle, yaşamın anlamını ve kişisel tutkuları keşfetmeye odaklanır. Filmde Joe Gardner adında bir müzisyenin hikayesi anlatılır. Joe, hayatının büyük bir kısmını müzikle ilgilenerek geçirmiştir, ancak hayallerini gerçekleştirebilmek için hala beklemektedir. Bir gün, bir kazayla birlikte ruhu bedeninden ayrılır ve ‘Yeni Dünya’ olarak adlandırılan bir yerde kendini bulur.
Joe, Yeni Dünya’da ruhlarla ilgilenen bir öğretmen olarak görev alırken, başka bir ruh olan “22” ile tanışır. Joe, 22’yi kendi tutkularını ve yaşamın güzelliklerini keşfetmeye teşvik etmeye çalışırken, kendi hayatının değerini ve amacını da sorgulamaya başlar. Film, Joe ve 22’nin arasında gelişen etkileşimleri, hayatta neyin önemli olduğunu keşfetmelerini ve gerçek mutluluğu bulmalarını anlatır. “Soul”, müzik, sanat, yaşamın anlamı gibi derin konuları ele alırken, görsel olarak da zengin bir deneyim sunar. Film, özgün konusu, duygusal derinliği, mizahı ve müzikal unsurları ile övgü almış ve 2021 yılında En İyi Animasyon Film dalında Akademi Ödülü’nü kazanmıştır.
“Bliss” (2021) – IMDb: 5.4/10
“Bliss” (2021), Mike Cahill tarafından yazılıp yönetilen bir bilimkurgu-dram filmidir. Film, gerçeklik ve hayal arasındaki sınırları sorgulayan bir hikayeyi anlatır. Filmde Greg Wittle (Owen Wilson) adında bir adamın hayatı merkezde yer alır. Greg, kendisini gri ve monoton bir dünyada hissederken, bir gün Isabel Clemens (Salma Hayek) adında gizemli bir kadınla tanışır. Isabel, gerçekliğin sadece bir simülasyon olduğuna inanan biri olarak Greg’i bu düşünceye ikna etmeye çalışır.
Greg, Isabel ile birlikte gerçek dünyanın simülasyon içinde bir yer olduğunu düşündüğü alternatif bir gerçeklik olan “Bliss” adlı bir yerde buluşur. Burada, gerçek dünya ve simülasyon arasında gidip gelen bir yaşam sürer. Greg’in gerçeklik algısı ve hayal gücü, izleyiciyi film boyunca sürprizli bir yolculuğa çıkarır. “Bliss”, gerçeklik ile hayal arasındaki karmaşık ilişkiyi keşfederken, aynı zamanda aşk, kayıp ve insan doğasını da ele alır. Film, zihin bükücü bir kurgu ve derin düşünceler sunarken, Owen Wilson ve Salma Hayek’in performanslarıyla da dikkat çeker. Film bu noktada 2020 sonrası en iyi bilimkurgu filmleri arasında yer alıyor.
“The Midnight Sky” (2020) – IMDb: 5.7/10
“The Midnight Sky” (2020), George Clooney’nin hem yönettiği hem de başrolünü üstlendiği bir bilimkurgu-dram filmidir. Film, bir felaket sonrası dünyada kalan son insanın hikayesini anlatır. Film, yakın bir gelecekte geçer. Bir felaket, dünyanın çoğunu yaşanamaz hale getirmiştir ve insanlık büyük ölçüde yok olmuştur. Augustine Lofthouse (George Clooney) adındaki bir bilim adamı, Arctic’teki bir gözlem istasyonunda tek başına kalmıştır. Dünya artık terk edilmiştir ve Augustine, son insanlar için bir umut ışığı olabilecek bir mesajı iletmeye çalışmaktadır.
Ancak Augustine, terminale yakalanmış bir hasta olduğunu keşfeder ve gözlem istasyonunda kalmaktadır. Bu sırada, uzayda bir keşif ekibi olan Aether adlı bir uzay aracı, keşfettikleri uzak bir gezegenden dönüş yoluna geçer. Ancak ekip, dünyadaki felaketten habersizdir. Augustine, uzay ekibini uyarmak ve onları geri çevirmek için çaresizce iletişim kurmaya çalışırken, kendi geçmişiyle de yüzleşmek zorunda kalır.
Gezegenin yıkımını anlamaya ve aynı zamanda son insanların kaderini belirlemeye çalışırken, insanlık ve umut üzerine derin düşüncelere dalan bir yolculuk başlar. “The Midnight Sky”, yalnızlık, insan bağları, fedakarlık ve hayatta kalma arayışı gibi temaları işleyen bir film olarak bilinir. George Clooney’nin yönetmenlik ve aynı zamanda oyunculuk performansı, atmosferik görseller ve etkileyici müziklerle birleşerek, duygusal bir hikaye anlatır.
“Dune” (2021) – IMDb: 8.0/10
“Dune” (2021), Frank Herbert’in aynı adlı ünlü bilimkurgu romanından uyarlanan bir epik bilimkurgu filmidir. Film, Denis Villeneuve tarafından yönetilmiştir. “Dune”, gezegen Arrakis’in hikayesini anlatır. Arrakis, en değerli madde olan “melanj” adı verilen bir baharatın kaynağıdır. Melanj, uzay yolculuğu yapabilme yeteneği vermesi ve ayrıca uzun ömür sağlamasıyla bilinir. Paul Atreides (Timothée Chalamet), nüfuzlu bir ailenin varisi olarak Arrakis’e gönderilir. Ancak, Arrakis’teki gücü ve baharatı elinde tutan Harkonnen ailesiyle çatışma kaçınılmazdır.
Paul, Arrakis’te yerlilerle ve çöle uyum sağlamayı öğrenirken, kendi özgürlüğünü ve aynı zamanda kaderini keşfetmeye başlar. O, “Fremen” adı verilen Arrakis halkı ile de yakın bir bağ kurar. Paul’un kaderi, Arrakis ve baharatın gizemlerinin ötesinde, tüm evrenin kaderini de etkileyebilir. “Dune”, politika, din, güç ve kahramanlık gibi derin temaları ele alırken, Arrakis’in egzotik dünyası, etkileyici görsel efektler ve atmosferik bir atmosferle sunulur. Film, Frank Herbert’in klasik romanının birinci kitabını uyarlamaktadır ve devam filmlerinin planlandığı bir yapım olarak bilinir. “Dune”, büyük bir ölçekte epik bir yolculuğu, karmaşık karakterleri ve zengin bir evreni anlatan unutulmaz bir bilimkurgu hikayesidir.
“The Tomorrow War” (2021) – IMDb: 6.5/10
“The Tomorrow War” (2021), Chris Pratt’in başrolünde yer aldığı bir bilimkurgu aksiyon filmidir. Film, gelecekteki bir alien ırkıyla yapılan savaşı konu alır. Filmde, dünya gelecekte bir tehditle karşı karşıya kalmıştır. 30 yıl sonrasından gelen ve ayrıca “Yarın Savaşı” adı verilen bir savaştadır. Ve bu savaşta insanlığın yok olma tehdidiyle karşı karşıya olduğunu anlatan bir mesaj gelir. İnsanlığın hayatta kalması için geçmişten geleceğe askerler gönderilir. Ana karakterimiz olan Dan Forester (Chris Pratt), bir öğretmen ve aynı zamanda eski bir askerdir. Gelecekten gelen insanlar, insanların yardımına ihtiyaç duyduklarını ve onları 30 yıl sonrasında savaşmaya çağırdıklarını söylerler.
Dan, savaşa katılmayı kabul eder ve ayrıca gelecekteki düşmanla mücadele etmeyi hedefler. Bu mücadele için askeri birlikle birlikte geleceğe yolculuk eder. Dan, gelecekteki düşmanlarla karşı karşıya geldiğinde, insanlığın kaderini değiştirmek için savaşır. Gelecekteki düşmanın kökenini keşfetmeye çalışır. Bununla birlikte hayatta kalma mücadelesi verir ve aynı zamanda ailesini korumak için elinden geleni yapar. “The Tomorrow War”, aksiyon dolu sahneleri, yüksek tempolu hikayesi vardır. Ve görsel efektleriyle dikkat çeken bir bilimkurgu filmidir. Film, gelecekteki bir savaşı konu alır. Aynı zamanda insanların kahramanlık, fedakarlık ve aile bağları üzerindeki etkisini de işler.
“Archive” (2020) – IMDb: 6.4/10
“Archive” (2020), Gavin Rothery tarafından yazılıp yönetilen bir bilimkurgu filmidir. Film, yapay zeka ve aynı zamanda insan bilinci arasındaki etkileşimi konu alan bir hikayeyi anlatır. Film, yakın gelecekte geçmektedir. George Almore (Theo James) adındaki bir bilim adamı, ölü eşi Jules’in bilinci üzerinde çalışmaktadır. Bu bilinci bir robot bedeninde yeniden yaratmak için çalışmaktadır. Bu amaçla, geliştirdiği özel bir laboratuvar olan “Archive” adlı bir tesiste tek başına çalışır. George, ölümünden üç yıl sonra Jules’in bilincini yeniden canlandırabilmenin yollarını aramaktadır. Ancak, projesini tamamlamak için mücadele ederken, etrafındaki sırların farkına varır. Aynı zamanda, üst düzey bir şirketin projeyi ele geçirme girişimleriyle karşılaşır.
George, geçmişteki hataları ve aşkıyla olan bağı arasında sıkışıp kalır. Ve aradayken; yapay zeka ve insan bilincinin karmaşık ilişkisini keşfeder. Film, kimlik, kayıp, özlem ve insanın sınırlarını sorgulayan temaları ele alır. Bununla birlikte gerilim ve gizem unsurlarını da içerir. “Archive”, atmosferik bir bilimkurgu deneyimi sunar. Aynı zamanda zihin bükücü bir hikayeye sahip olan bir film olarak bilinir. Theo James’in performansı ve görsel efektlerin kullanımı vardır. Bununla birlikte izleyiciyi düşündüren ve duygusal olarak etkileyen bir yolculuğa çıkarır.
“Freaks: You’re One of Us” (2020) – IMDb: 5.4/10
“Freaks: You’re One of Us” (2020), Felix Binder tarafından yönetilen bir Alman süper kahraman filmidir. Film, normal bir yaşam süren bir kadının içinde uyanan süper güçlerini keşfetmesini konu alır. Filmde Wendy (Cornelia Gröschel) adındaki bir kadın, sıradan bir hayat sürmektedir. Ancak bir gün garip bir rüya gördükten sonra, içinde farklı bir güç olduğunu fark eder. Wendy, normal insanların sahip olmadığı yeteneklere sahip olduğunu keşfeder.
Wendy, güçlerini kullanmaya başladıkça, etrafındaki diğer “freaks” olarak adlandırılan insanları fark eder. Onlar da benzer şekilde gizli güçlere sahiptir ve normal insanların kontrolü altında yaşamaktadırlar. Wendy, diğer “freaks” ile birlikte kendini ifade etmek için mücadele edecektir. Ayrıca özgürleşmek ve toplumun baskılarından kurtulmak için mücadele etmeye başlar. Film, süper kahraman temasını alışılmışın dışında bir şekilde ele alır. Bunun yanı sıra; toplumun dışlanmış bireylerin güçlerini kabul etmesini ve farklılıklara hoşgörüyle yaklaşmayı vurgular. “Freaks: You’re One of Us”, süper güçlerin normal insanların içinde uyandığı bir dünyada geçer. Ve sürükleyici bir hikaye sunar.